Kasık ağrısı, alt karın bölgesinde bulunan rahim, yumurtalıklar, tüpler, idrar torbası ve bağırsaklara ait patolojilerle ilgili olabilir. Kasık ağrısı değişkenlik gösterebilir. Bazen ani başlayan yoğun bir ağrı olabilirken (akut karın ağrısı), bazen de uzun süreden beri devam eden rahatsız edici bir ağrı (kronik kasık ağrısı) şeklinde ortaya çıkabilir. Ani başlayan ağrılar genellikle acil durumlarda ortaya çıkmaktadır. Akut (ani) olarak başlayan karın ve kasık ağrılarında acil müdahale gerektiren apandisit, dış gebelik, yumurtalık kisti gibi hastalıkların olma ihtimali yüksektir. Bu tür ağrılarda vakit kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır.

Uzun süreden beri devam eden kronik kasık ağrısı, tanı ve tedavisi güçlük yaratan bir durumdur. Çoğunlukla üreme sistemi ile ilgilidir (rahim, yumurtalıklar). Diğer karın içi organlara ait hastalıklar da zaman zaman kronik kasık ağrısı yapabilmektedir. Bazı durumlarda ise ağrının bir nedeni yoktur veya saptanamamaktadır. Psikolojik faktörler de kronik pelvis ağrısına neden olabilmektedir.

Bir kadını kadın hastalıkları doktoruna getiren en sık nedenlerden biri vajinal akıntılardır. Bazen akıntılar artar, kokulu olur ve kaşıntılı hale gelir. Bu nedenle normal akıntı ile anormal akıntıyı birbirinden ayırmak gerekir.

Estrojen hormonunun azalması, vajinal salgının azalmasına ve doğal korunma ortamının bozulmasına neden olur. Vajinanın doğal korunma ortamı asittir. Hormon azaldıkça bu asitlik azalır ve mikropların yerleşmesi kolaylaşır. Özellikle mantarların yerleşmesi kolaylaşır. Tüm bunlar kokulu ve kaşıntılı akıntılara neden olur.

Vajinal akıntının içinde salgı bezlerinden oluşan sıvı, dökülen hücreler ve normal vajinal mikroplar bulunur. Normal bir vajinal akıntı beyaz, saydam ve kokusuzdur. Kaşıntı, yanma veya herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz. Adet gününe göre akıntının miktarı değişebilir. Örneğin yumurtlama günlerinde artar.

Mikroplar vajina ve vulvanın iltihaplanmasına neden olur. Kaşıntı, yanma hissi, anormal kötü koku ve akıntıda belirgin artış bu iltihabın belirtileridir. Menopoz sonrasında mikrop olmadan da estrojen eksikliği aynı belirtileri ortaya çıkarır. En çok mantar denilen mikroplar enfeksiyona neden olur. Bunun dışında trikomonas denilen parazitler ve bakteriyel mikroplar da akıntıya neden olabilir.

Kasık ağrısının ve vajinal akıntının tedavisi altta yatan nedene bağlıdır. Ani başlayan kasık ağrılarında genellikle cerrahi müdahale gerekebilirken, kronik ağrılarda ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilebilir. Vajinal akıntılarda ise enfeksiyona neden olan mikropların tespit edilmesi ve uygun antibiyotik veya antifungal tedavi uygulanması gereklidir. Ayrıca, hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve düzenli jinekolojik kontroller yapılması önemlidir.

Sonuç olarak, kasık ağrısı ve vajinal akıntı, kadın sağlığı açısından önemli belirtilerdir ve doğru tanı ve tedavi için uzman bir doktora başvurulması gerekmektedir. Bu belirtiler ciddiye alınmalı ve ihmal edilmemelidir.