Normalde kasık bölgesinde lenf bezleri bulunur. Ancak, bu lenf bezleri genellikle elle hissedilmez. Eğer lenf bezeleri elle hissediliyorsa, tıp alanında "lenfadenopati" olarak adlandırılan lenf bezlerindeki büyüme durumu söz konusu olabilir. Bu durum ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir ve hastanın fiziksel muayenesinde sıkça görülen bir bulgudur. Bu tür lenfadenopatilerin çoğu iyi huylu olsa da, bazı enfeksiyonlar ve kanserlerin seyri sırasında ilk belirti olarak ortaya çıkabilirler. Bu nedenle, hastalıkların erken teşhis edilmesi için lenf nodlarının dikkatlice değerlendirilmesi önemlidir. Kasık bölgesi dışında, boyun ve koltuk altı bölgelerinde de lenf nodlarının elle hissedilmesi mümkündür. Patolojik boyuta ulaşmış lenf nodlarının nedeninin belirlenmesi gerekir. Boyutları 1 cm'nin altında olan lenf nodları genellikle önemli olmayabilir. Ancak, kasıkta 1.5 cm'nin üzerinde olan lenf nodları mutlaka değerlendirilmelidir. Bu boyutun üzerindeki lenf nodlarının kötü huylu kanser olma riski 13 kat daha fazladır.

Kasıkta lenf bezlerinin büyümesi ve elle hissedilmesi 2 haftadan kısa sürüyorsa, genellikle enfeksiyöz kaynaklı olduğu düşünülür. Bu süreden daha uzun sürmesi halinde, viral enfeksiyonlar, tüberküloz, HIV, otoimmün hastalıklar ve kötü huylu hastalıklar değerlendirilir. Eğer bir yılı geçen beze öyküsü varsa, kötü huylu olma olasılığı daha düşük olur. Evde hayvan beslemek, tarımla uğraşmak, seyahat etmek ve tüberküloz öyküsünün olması tanının daha kolay olmasını sağlar. Kişinin uzun süre kullandığı bazı ilaçlar da lenf bezi büyümesine yani kasıkta beze oluşumuna neden olabilir. Beze dışında hastada eklem ağrısı ve kas ağrısı etkisi bulunuyorsa, bu viral enfeksiyona işaret eder. Hastanın öyküsünde yakın zamanda geçirdiği üst solunum yolu enfeksiyonları, diş ve diş eti hastalıkları ile döküntülü hastalıkların bulunması oldukça önemlidir. Kasık bölgesindeki bezenin kızarık, ağrılı ve hassas olması, iltihaplı bir duruma işaret eder. Malign hastalıklar ve tüberküloz varlığında bezelerin büyümesi sırasında kapsülü germedikçe ağrı hissedilmez. Hodgkin hastalığında ise beze ağrısız, yumuşak, hareketli olup lastik kıvamındadır. Diğer bezeler ise sert ve çoğunlukla ağrılı olur. Oldukça sert olan lenf nodları metastatik kitleler şeklinde izlenir. Hastada nedeni bilinmeyen ateş, gece terlemesi, sürekli yorgunluk, nedensiz kilo kaybı gibi belirtiler kasıkta beze durumuna eşlik ediyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Kasık bölgesindeki lenf bezlerinde büyüme olduğunda, yani beze bulunduğunda hemen dahiliye, onkoloji ve hematoloji uzmanlarına başvurulmalıdır. Bu şekilde bezenin kanser belirtisi olup olmadığı tespit edilecektir. Kanser tespit edilmezse, uzmanlar kasıktaki bezenin nedenini belirlemek için hastayı genel cerrahi, üroloji, ortopedi, dermatoloji ve fizik tedavi uzmanlarına sevk eder.

Lenf bezeleri bağışıklık sistemimizin önemli bir parçasıdır ve enfeksiyonlarla mücadele eder. Lenfadenopati, genellikle vücudun bir enfeksiyona veya başka bir hastalığa yanıt olarak lenf bezlerinin büyümesi durumudur. Bu durumun erken teşhisi, altta yatan hastalığın tedavisinde büyük önem taşır. Ayrıca, bazı durumlarda lenf nodlarının büyümesi, vücudun kanserli hücrelere karşı verdiği bir yanıt olabilir. Dolayısıyla, lenf nodlarının büyümesi durumunda mutlaka bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.